loader image

EMPERYALİZİM VE SİYONİZMİN KISKACINDAKİ ORTA DOĞU’DA EKSEN KAYMALAR 

Açık kaynaklardan öğrenildiği kadarıyla, son birkaç yıl içinde Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail tarafından yapılan saldırılarda, İran’ın 30 tane üst düzey ordu mensuplarının öldürüldüğü bilinmektedir.

İran, Devlet olarak, orta doğuda yer alan Şii Hilali’nde ki liderliğini korumak için, en son Kasım Süleymani’nin öldürülmesinden sonra, ABD’nin Irak’daki üstlerine maddi hasarlı bir saldırı düzenleyeceği iznini aldıktan sonra, anlaşmalı bir saldırı gerçekleştirmiştir.

 

ABD Savunma Bakanlığı da bu saldırıya cevap verileceği konusunda sadece açıklamalarda bulunmakla yetinmiştir. İran’nın bu hafta içinde Siyonist İsrail’e yönelik, göstermelik “ saldırısı” da aynı mantık çerçevesinde gerçekleştirilmiştir.

 

İran Ordusu tarafından, esasen Terör Devleti İsrail’e karşı, herhangi bir operasyon düzenlenmedi. İran, yine bölgedeki itibarını korumak amacıyla, ABD nin izni dahilinde ve İsrail savaş kabinesine bilgi verilmek suretiyle, insansız hava araçları ve füzelerle kısmen de koordinatları verilmiş, canlıların olmadığı bölgelere yapılan sözde “saldırı”da, hiçbir İsrail’li ölmemiş ve yaralanmamıştır. Sadece Müslüman bir bedevi çocuğu ölmüştür.

 

Kaldı ki; insansız hava araçları ve füzelerle yapılan danışıklı saldırı, sadece İran’dan değil, İran adına vekalet savaşlarının yürütüldüğü Irak, Husilerin egemen olduğu Yemen’de ki bölgeden ve Hizbullah’ın denetiminde ki Lübnan’dan yapılması; ABD Emperyalizminin ve Uluslararası Siyonizm’in temsilcisi olan İsrail Başbakanı Netenyahu’ya Uluslararası ve Ulusal düzeyde, uzatılan bir can simidi olmuştur.

 

Zira İran adına, vekalet savaşlarının yürütüldüğü bölgelerden atılan İHA veya füzeler, bu Ülkelere karşı, Uluslararası Hukuk ve Angajman kuralları gereği, Terör Devleti İsrail’e meşru savunma hakkını vermiş bulunmaktadır. Bu hakkın temelinde, İsrail’in arayıp da bulamadığı; İran’ın eli ile sınırlarını genişletme fırsatını da elde etmiş bulunmaktadır.

Zira Ortadoğu Coğrafyasında yer alan Müslüman Ülkelerin yönetimlerindeki, felsefi ve inanç sistemlerinde, İslamiyet aleyhine meydana gelen, eksen kaymaları, Emperyalizm’in ve Siyonizm’in, 1950 yılından bu yana menfaat temelli ve sistematik olarak planladıkları, Büyük Ortadoğu Projesinin bir sonucudur.

Bu nedenle, Ortadoğu Coğrafyasında yer alan Müslüman Ülkeler, Terör Devleti İsrail’in, Gazze’ye yönelik hukuk tanımaz soykırım saldırılarına karşı, sadece aracı olmakla yetinmeleri; fiili olarak herhangi bir yardımda bulunmamaları, İsrail ‘i bu eylemlerinden dolayı, Lahey Adalet Divanına şikayet etmemeleri, yada şikayet edenlerin yanında katılan Devlet olarak yer almamaları, felsefi ve inanç sitemlerindeki islami ilkeler aleyhine gelişen eksen kaymalarından kaynaklandığı kuşkusuzdur.

 

İran’dan, İsrail’e yönelik sözde “saldırı” dan kaynaklı danışıklı dövüşün, delillerinden biri de, İsrail Savaş Kabinesince yapılan toplantıda; İran saldırılarına karşı verilecek cevaba ilişkin nihai bir karar çıkmadan veya alınmadan, toplantının sona ermesi; hemen akabinde de emperyalist ABD Savunma Bakanlığı ( Pentagon) tarafından, Ortadoğu da topyekun bir savaşın önlenmesi için çalıştıkları yönündeki, Emperyalizmin ve Siyonizm’in perdelenerek dünyaya yaptıkları duyurudur.

 

Yeni Yüzyıl Partisi olarak Genel Başkanımız Sayın Mehmet Ali ASLAN ‘ın önderliğinde Ortadoğu Coğrafyasına ilişkin siyasi değerlendirmelerimizin 2. bölümüne önümüzdeki hafta devam edilecektir.

Av.. Zeki UÇAR

Yeni Yüzyıl Partisi ve Osmanlı Teşkilatı Genel Başkan vekili ve Parti Sözcüsü